- GİRİŞ
TSK personeline verilebilecek disiplin cezaları ile disiplin soruşturmalarına ilişkin usul ve esaslar 6413 sayılı TSK Disiplin Kanunu ile bu kanuna dayanılarak çıkarılan TSK Yüksek Disiplin Kurulları Yönetmeliği ve TSK Öğrenci Disiplin Yönetmeliği’nde düzenlenmiştir.
211 sayılı TSK İç Hizmet Kanunu’nun 13’üncü maddesinde disiplin, “Kanunlara, nizamlara ve amirlere mutlak bir itaat ve astının ve üstünün hukukuna riayet demektir. Askerliğin temeli disiplindir. Disiplinin muhafazası ve idamesi için hususi kanunlarla cezai ve hususi kanun ve nizamlarla idari tedbirler alınır.” şeklinde düzenlenmiştir.
Disiplinin askerlik mesleğindeki önemine binaen, personele verilen disiplin cezaları, personelin mesleki hayatında ve kariyerinde önemli sonuçlar doğurmak, hatta TSK’dan ayırılmalarına sebebiyet vermektedir.
TSK personeline verilen disiplin cezaları ve bu disiplin cezalarına bağlı olarak verilen ceza puanları personelin atama, üstün başarı kıdemi, öğrenim kıdemi gibi idari işlemlerde, ödül, taltif, yurt içi ve dışı geçici veya daimi görevler gibi seçimlerde önemli rol oynamaktadır. Disiplin cezalarının personelin mesleki yaşamındaki önemi göz önünde bulundurularak, usule aykırı, yetkisiz, yeterli ve doğru soruşturma yapılmadan yani hukuka aykırı olarak verildiği değerlendirilen disiplin cezalarına karşı yargı yolu açık olup, idari yargıda açılacak “disiplin cezasının iptali” istemli dava ile verilen cezanın usul ve/veya esas yönünden hukuka aykırılığının idare mahkemesince tespit edilmesi durumunda disiplin cezası iptal edilebilecektir. Açılacak dava sonucunda ilk derece mahkemesince “İdari işlemin iptaline” karar verilmesi durumunda idare tarafından verilen disiplin cezası baştan itibaren hüküm doğuracak şekilde hukuk aleminden kaldırılır. Yani verilen disiplin cezası askeri personelin özlük dosyasından, personel yönetim bilgi sistemi gibi dijital mecralardan kaldırılarak, personel hakkında verilen cezaya bağlı işlenmiş olan disiplin puanı silinir. “Davanın reddine” karar verilmesi durumunda, verilen disiplin cezasının hukuka uygun olduğu kabul edilir, personel hakkında yapılmış işlemlerin yürürlüğü devam eder. Yukarıda belirttiğimiz her iki karara karşı da kanun yolları açık olmakla birlikte, kanun yollarına başvuru için yine İdari Yargılama Usulü Kanunu ve askeri personelin tabi olduğu diğer mevzuatta belirtilen hususlara dikkat edilerek başvuru yapılmalıdır. Kanun yolları sonucunda verilecek kararlar kesindir.
Hakkınızda hukuka aykırı olarak verilen disiplin cezalarının idari yargında iptal edilmesi için büromuzdan destek almak isterseniz iletişim sayfası üzerinden bizlerle iletişime geçebilirsiniz.
ÖNEMLİ NOT: Özellikle Silahlı Kuvvetlerden ayırma cezasına ilişkin disiplin soruşturması ve işlemler ilgili mevzuatta önemli usul kurallarına bağlanmıştır. Disiplin soruşturmasının başlangıcından itibaren yapılan işlemlerin hukuka uygunluğunun sağlanması ve Silahlı Kuvvetlerden ayırma cezası verildikten sonra açılacak iptal davası açısından, sürecin başlangıcından itibaren disiplin soruşturmasının her aşamasında konusunda uzman avukatların yardım alınması önem arz etmektedir. Bu nedenle Silahlı Kuvvetlerden ayırma cezası verilmesini gerektiren bir disiplinsizlik nedeniyle hakkınızda bir disiplin soruşturması başladığında, konusunda uzman bir avukattan yardım almanız ileride idari yargı yolunda alınabilecek olumlu sonuçlar açısından faydalı olacaktır.
- TSK PERSONELİNE VERİLEBİLECEK DİSİPLİN CEZALARI
TSK personeline verilebilecek disiplin cezaları 6413 sayılı TSK Disiplin Kanunu’nun 11, 22 ve 25’inci maddelerinde düzenlenmiştir. Söz konusu hükümlere göre;
- Subay, astsubay ve uzman erbaşlar ile sözleşmeli erbaş ve erler hakkında verilebilecek disiplin cezaları:
- Uyarma
- Kınama
- Hizmete Kısmi Süreli Devam
- Aylıktan Kesme
- Hizmet yerini terk etmeme
- Oda hapsi (Seferberlik ve savaş zamanı ile barış zamanında Türk karasuları dışında bulunan gemilerde görev yapan personele, sadece buralarda bulunduğu süre içinde işledikleri bazı disiplinsizlikler için)
- Silahlı Kuvvetlerden ayırma
- Askeri öğrencilere verilebilecek disiplin cezaları
- Kınama
- İzinsizlik
- Erbaş ve erler hakkında verilebilecek cezalar
- İzinsizlik
- İlave hizmet yükleme
- Oda hapsi (Seferberlik ve savaş zamanında, Barış zamanında Türk karasuları dışında bulunan gemilerde görev yapan personele, sadece buralarda bulunduğu süre içinde işledikleri bazı disiplinsizlikler için)
- Hizmetten men
Yukarıda yer verilen disiplin cezalarının verilme ve yerine getirilme usulleri, hangi hallerde, kimler tarafından verilebileceği 6413 sayılı TSK Disiplin Kanunu’nun ilgili maddelerinde detaylarıyla açıklanmıştır.
- DİSİPLİN CEZALARINA İLİŞKİN İPTAL DAVASINDA GÖREV VE YETKİ
Disiplin cezalarına ilişkin iptal davalarında görevli mahkeme, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 2’nci ve 12’nci maddeleri gereği İdare Mahkemeleridir.
Disiplin cezalarına ilişkin iptal davalarında yetkili mahkeme, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 20/C maddesi gereği ilgilinin görev yaptığı yerin idari yargı yetkisi yönünden bağlı olduğu bölge idare mahkemesinin bulunduğu yerdeki idare mahkemesidir.
- İPTAL DAVASI AÇILABİLECEK DİSİPLİN CEZALARI
1 Haziran 2022 tarihinden önceki durumda, uyarma, kınama ve hizmete kısmi süreli devam cezalarına karşı yargı yolu kapalıyken, önce Anayasa Mahkemesi’nin 01.06.2022 tarihli, 2022/10 Esas ve 2022/72 Karar sayılı Kararı ile uyarma ve kısmı süreli devam cezalarına karşı yargı yolu açılmış, daha sonra Anayasa Mahkemesi’nin 30.11.2022 tarihli, 2022/122 Esas ve 2022/151 Karar sayılı Kararı ile kınama cezasına karşı yargı yolu açılmıştır.
Halihazırda 6413 sayılı TSK Disiplin Kanunu’nda yer alan tüm cezalara karşı yargı yolu açılmıştır. Ancak bu durum barış şartlarında geçerli olup, seferberlik ve savaş zamanında ise yüksek disiplin kurulları tarafından verilen Silahlı Kuvvetlerden ayırma cezası hariç TSK Disiplin Kanununda yer alan diğer disiplin cezaları yargı denetimi dışındadır.
- DİSİPLİN CEZALARINA İLİŞKİN İPTAL DAVALARINDA ZAMANAŞIMI
Genel kural olarak, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 7’nci maddesi uyarınca idari davalarda dava açma süresi, söz konusu işlemin tebliğ tarihinden itibaren 60 gündür. Disiplin cezalarında, cezanın kesinleştiği andan itibaren 60 gün içinde iptal davası açılmalıdır. Bu süre, itirazın sonuçlanmasından itibaren kesinleşme ya da itiraza idare tarafından 30 gün içerisinde herhangi bir cevap verilmemesine bağlı olarak zımni ret kabul edilmek suretiyle kesinleşmesiyle başlar. Ancak Türk karasuları dışındaki gemilerde verilen cezalarda, dava açma süresi geminin bağlı bulunduğu üsse/limana dönmesiyle başlar.
- DİSİPLİN CEZALARINA İLİŞKİN İPTAL DAVALARINDA TARAFLAR
Disiplin cezalarına ilişkin iptal davaları Millî Savunma Bakanlığı’na karşı açılmaktadır.
- TSK DİSİPLİN MEVZUATI
TSK personeline verilebilecek disiplin cezaları ile disiplin soruşturmalarına ilişkin usul ve esaslar 6413 sayılı TSK Disiplin Kanunu ile bu kanuna dayanılarak çıkarılan TSK Yüksek Disiplin Kurulları Yönetmeliği ve TSK Öğrenci Disiplin Yönetmeliği’nde düzenlenmiştir. Ayrıca 211 sayılı TSK İç Hizmet Kanunu ile TSK İç Hizmet Yönetmeliği’nde de disipline ilişkin tanımlara ve bazı düzenlemelere yer verilmiştir.
- DİSİPLİN CEZALARINA İLİŞKİN İPTAL DAVALARINDA İHİTİYAÇ DUYULAN BELGELER
Disiplin cezalarına ilişkin iptal davalarında dava dilekçelerinin hazırlanmasında bazı belgelere ihtiyaç duyulmaktadır. Bu belgeler şunlardır:
- PYBS Kişisel Bilgi Formu
- Madalya, ödül, şerit rozet, takdir listesi
- Açıklamalı ceza listesi (Disiplin durumu ve adli durum)
- Yetkisiz verilen disiplin cezalarına ilişkin görevlendirme bilgileri
- Konu ile ilgili delil teşkil edecek tüm hususlar ve açıklamaları yazacağınız bir metin.
ÖNEMLİ NOT: HİZMETE ÖZEL ve üstü gizlilik dereceli evrakların kışla/kurum dışına çıkarılması, müvekkil açısından disiplinsizlik veya duruma göre suç teşkil edebilir. Bu nedenle bu belgelerin izinsiz olarak kışla/kurum dışına çıkarılmaması tavsiye olunur. Bu tür evrakların mahkeme yoluyla talep edilmesini temin etmek üzere, sadece evrak tarih ve sayılarının bildirilmesi yeterlidir.
- ÖRNEK YARGI KARARLARI
AYM, Başvuru No: 2015-6302 Karar Tarihi:12.09.2019
“§56. Kamu görevlilerinin, mesleklerini ifa ederken de demokratik bir toplumda özel hayatlarına saygı gösterileceği yönündeki beklentilerinin meşru ve haklı bir beklenti olduğu vurgulanmalıdır. Öte yandan kendine has özellikleri olan askerlik hizmeti ile ilgili olarak idarenin geniş takdir yetkisinin olduğu ve askeri bir meslek seçerek belirli bir statüye girmeyi kabul eden kişilerin de bu yetki kapsamında temel hak ve özgürlükleriyle ilgili bazı sınırlamaların askeri disiplin gereği kendilerine uygulanabileceğini baştan kabul ettiklerini söylemek de mümkündür (benzer yönde bkz. Ata Türkeri § 41). Bu sınırlamaların, askerlik hizmetinin kendine özgü yapısı ve ifa edilen hizmetin gerektirdiği disiplin dikkate alındığında asker kişiler açısından daha geniş tutulabileceği de söylenebilir. Bununla birlikte askerlik hizmetinin gerekleri nedeniyle idarenin düzenleme yetkisi yönünden geniş bir takdir yetkisi olsa da kamu görevlilerinin çalışma hayatlarında da temel hak ve hürriyetlere ilişkin Anayasa’da öngörülen güvencelerden yararlandıklarının unutulmaması, bu bağlamda özel hayata saygı hakkına sınırlama getiren düzenlemelerin Anayasa’nın 13. maddesinde yer bulan ölçütlere uyması gerekir. §57. Somut olayda uygulanan Kanun maddesi ile karı koca gibi herhangi bir kimse ile devamlı surette nikâhsız yaşamakta ısrar etme eyleminin disiplin suçu olarak düzenlendiği ve yaptırım olarak da TSK’dan ayırma cezası öngörüldüğü dikkate alındığında, askeri hizmeti yürütenlerin mahremiyet alanında cereyan eden ve özel yaşam kapsamında kalan eylemlerine ilişkin bir sınırlama getirildiği anlaşılmaktadır. Özel hayatın gizliliği hakkına müdahale niteliğindeki bu sınırlamaya bağlı uygulamaların, hukuka uygun olduğunun kabul edilmesi için yukarıda açıklanan meşru amacın karşılanması tek başına yeterli değildir. Kuralın amacı ve Anayasa’nın 20. ve 13. maddeleri doğrultusunda, anılan hakka yapılacak müdahalenin askeri disiplinin sağlanması için gerekli olduğunun ve uygulanan cezanın askeri disiplinin bozulması veya bozulma tehlikesinin ortaya çıkması sebebiyle verildiğinin kamu gücünü kullanan yetkili mercilerin kararlarında gösterilmesi gerekir. §58. Somut olayda her ne kadar başvurucu hakkında daha önce verilen disiplin cezaları da meslekten çıkarılmanın nedenleri arasında sayılmış ise de, anılan cezaların tek başına meslekten çıkarmayı gerektiren nitelikte suçlar olduğunun ortaya konulmadığı, öte yandan yaptırım gerekçesinin başvurucunun bir kadınla karı koca gibi yaşamasına dayandırıldığı görülmüştür. Bu kapsamda karı koca gibi nikâhsız yaşamamanın genel ahlak kurallarına aykırı olduğu kabul edilerek başvurucu hakkında ilgili kanun gereği TSK’dan ayırma cezasının uygulanmasının, toplumsal bir ihtiyaçtan kaynaklanan zorunlu bir tedbir olarak uygulandığının ortaya konulması gerekir. Bu bağlamda karar mercilerinin toplumsal yapıda zaman içinde meydana gelen değişimin ve gelişmelerin bir sonucu olan yaşam biçimlerindeki çeşitliliği de gözetmek suretiyle, somut olayın özelliklerine göre, söz konusu eylemin ifa edilen mesleğe olumsuz yansımaları, askeri disiplin ile kamu hizmetinin gereği gibi yürütülmesinin sağlanması açısından oluşacak sakıncaları yeterli ve ilgili gerekçe ile açıklamaları beklenir. §59. Ayrıca idari işlemin tesisi ve yargılama sürecinde özel hayatın gizliliği hakkı yönünden Anayasa’da öngörülen güvenceleri gözetilerek, somut olayın özelliklerine göre başvurucunun eyleminin mesleki hayatı üzerindeki etkileri, sınırlamada öngörülen meşru amaç ile sınırlandırma aracı arasında orantısızlık bulunup bulunmadığı, sınırlandırmayla ulaşılabilecek genel yarar ile başvurucunun kaybı arasında adil bir denge kurulup kurulmadığı gibi hususlarda asker kişinin sicil durumu da gözetilerek inceleme yapılması gerektiği değerlendirilmelidir. §60. Ancak idari işleme ilişkin süreçte, başvurucuya isnat edilen eylemin görevin gereği gibi ifasını ve askeri disiplini nasıl etkilediği ve neden genel ahlaka aykırı kabul edildiği hususlarının gerekçelendirilmediği görülmüştür. Aynı zamanda yargı kararlarında da somut olayın, disiplin suçunun unsurlarının oluşup oluşmadığı yönünden incelendiği, sadece bu hususların tespitine yönelik araştırma ve değerlendirme yapıldığı, bununla birlikte başvurucunun mahremiyet alanında kalan eyleminin mesleğine yansımalarının ortaya konulamadığı vurgulanmalıdır. §61. Ayrıca yargı kararlarında özel hayatın gizliliği hakkı da gözetilerek yaptırıma tabi fiilin askeri hizmetin gerekleriyle bağlantısına ve hangi sebeplerle askeri disiplini bozacağına dair gerekçelerin belirtilmediği, anılan hakla ilgili sınırlamanın askeri hizmetin devamlılığı ile disiplinin sağlanması amacı bakımından uygulanması gerekli, zorunlu ve orantılı bir tedbir olduğunun ortaya konulamadığı, dolayısıyla kuralla takip edilen kamu yararı ile bireyin hak ve özgürlükleri arasında adil bir denge oluşturulmadığı anlaşılmıştır. Bu durumda derece mahkemeleri tarafından verilen kararların başvurucunun mahremiyet hakkına müdahaleyi haklı kılacak şekilde konuyla ilgili ve yeterli gerekçe içermediği kabul edilmelidir. §62. TSK’dan ayırma cezasıyla cezalandırılma şeklindeki söz konusu yaptırımın, kişilerin mesleki hayatı üzerinde olduğu kadar temel geçim kaynağından yoksun kalması nedeniyle ekonomik geleceği üzerinde de önemli bir etki oluşturduğu açıktır. Bu yönüyle özel hayatın gizliliği hakkına getirilecek sınırlamanın demokratik toplum gereklerine uygun ve ölçülü olduğunu söyleyebilmek için askerlik hizmetini ifa edenler üzerindeki etki ve sonuçlarını gözeten, başvurulacak son çare niteliğinde istisnai bir tedbir olması ve öngörülen yaptırımının eylem ile orantılı olması gerekir. Bu bağlamda somut olayda başvurucunun bir kadınla karı koca gibi nikâhsız yaşamakta ısrar etmesi eylemi karşısında, anılan fiilin ifa edilen mesleğe ne şekilde yansıdığının gösterilmediği gözetildiğinde, doğrudan meslekten çıkarma cezasıyla cezalandırılması şeklindeki yaptırıma maruz kalmasının başvurucunun eylemine göre ağır bir sonuç doğurduğu açıktır. §63. Açıklanan nedenlerle Anayasa’nın 20. maddesinde güvence altına alınan özel hayatının gizliliği hakkının ihlal edildiğine karar vermek gerekir.”
T.C. Danıştay 12.DAİRE Esas:2022-…. Karar:2022-….. Karar Tarihi:…….2022
“Davacının, … Komd.Tug.K.lığı Garnizon Dışı Harekat Görevi kapsamında konuşlu bulunduğu Gaziantep … Zh. Tug.K.lığı/… Kışlasında piyade yarbay olarak görev yapmakta iken hakkında yapılan disiplin soruşturmasına istinaden Türk Silahlı Kuvvetlerinden ayırma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Kara Kuvvetleri Komutanlığı Yüksek Disiplin Kurulunun … tarih ve … numaralı kararının ve bu karara dayalı olarak alınan Milli Savunma Bakanlığının … sayılı Bakanlık olurunun iptali istenilmiştir. … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararla; kamu görevlisinin işlediği disiplin suçunun niteliği göz önünde bulundurulduğunda; o fiil için öngörülen cezadan daha ağır bir disiplin cezası ile cezalandırılması durumunda, orantılılık ilkesinin ihlal edilmiş olacağı açık olup, bakılan davada Kara Kuvvetleri Komutanlığı emrinde piyade yarbay olarak görev yapan davacı hakkında gerek idari gerekse adli yönden yürütülen soruşturmalar kapsamında elde edilen mağdur/tanık ifadeleri ile dava dosyasında bulunan diğer bilgi ve belgelerden; davacının sübut bulan eylemlerinin, 6413 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Disiplin Kanunu’nun 15. ve devamı maddelerinde sayılı diğer cezalar ile örtüşebilecekse de, sözü edilen eylemlerinin Devletin ve Türk Silahlı Kuvvetlerinin itibarına zarar verecek nitelikte tutum ve davranışlar ya da ağır suç veya disiplinsizlik teşkil eden fiiller olarak değerlendirilerek silahlı kuvvetlerden ayırma cezası ile tecziyesini gerektirecek ölçü ve ağırlıkta olmadığı, bir diğer ifadeyle davacının fiili ile bunun karşılığı olarak uygulanan disiplin cezası arasında adil bir dengenin kurulmadığı, netice olarak davacının kusurlu eyleminin karşılığı olan cezadan daha ağır bir ceza ile cezalandırılmış olduğu anlaşıldığından, hizmete engel davranışlarda bulunduğundan bahisle davacının Silahlı Kuvvetlerden ayırma cezası ile tecziyesi yönünde tesis edilen işlemde hukuka uygunluk görülmediği gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir. Davalı idarenin temyiz isteminin reddine, Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA”
BURSA BÖLGE İDARE MAHKEMESİ BURSA 4. İDARİ DAVA DAİRESİ Esas:2022-… Karar:2022-… Karar Tarihi:…..2022
“Davalı idare bünyesinde piyade üsteğmen olarak görev yapan davacı tarafından, izin süresini geçirmek disiplinsizliğini işlediğinden bahisle 6413 Sayılı Kanun’un 19/1-c maddesi uyarınca 2 gün hizmet yerini terk etmeme disiplin cezası ile cezalandırılmasına ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davada Çanakkale 1. İdare Mahkemesi’nin …..2022 gün ve E:2021/…., K:2022/…. Sayılı kararı ile davanın reddine karar verilmiştir. Davacı tarafından yapılan istinaf başvurusu üzerine yapılan istinaf yargılamasında, davacı hakkında ceza verilmesine neden olan ”izin süresini geçirmek ” fiili ile ilgili olarak disiplin amiri tarafından disiplin soruşturması açılıp, bağımsız ve tarafsız bir soruşturmacı tayin edilerek söz konusu soruşturmacı tarafından gerekir ise olaya ilişkin tanık ifadelerine başvurulması olayla ilgili araştırılması gereken tüm hususların araştırılması neticesinde düzenlenen soruşturma raporuna istinaden, soruşturma sürecinde yer almayan disiplin amiri tarafından işlem tesis edilmesi gerekirken, soruşturma açılıp, soruşturma raporu tanzim edilmeksizin aynı disiplin amiri tarafından davacının hem ifadesine hem savunmasına başvurulup, yine aynı disiplin amiri tarafından işlem tesis edilmesinde yukarıda açıklanan ilkelere ve özellikle objektiflik ve tarafsızlık ilkelerine aykırılık bulunduğundan, dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı, gerekçesi ile davacının istinaf başvurusunun kabulüne, Çanakkale 1. İdare Mahkemesi’nin …..2022 gün ve E:2021/…., K:2022/…. Sayılı kararın kaldırılmasına, dava konusu işlemin iptaline”
BURSA BÖLGE İDARE MAHKEMESİ BURSA.4. İDARİ DAVA DAİRESİ Esas:2022-496 Karar:2022-552 Karar Tarihi:30.11.2022
“……. Mekanize Piyade Tabur Komutanlığında Tank Uzm. Onbaşı olarak görev yapan davacı tarafından, “yalan söylemek” eyleminden dolayı 6413 Sayılı TSK Disiplin Kanununun 18/1-b maddesi gereğince 1/20 oranında aylıktan kesme cezası ile tecziyesine ilişkin …… Mekanize Piyade Tabur Komutanlığının ….. tarih ve ……. Sayılı işleminin iptali istemiyle açılan davada ; Çanakkale 1. İdare Mahkemesi’nin ……2021 gün ve E:2020/…., K:2021/… Sayılı kararı ile davanın reddine karar verilmiştir. Davacı tarafından yapılan istinaf başvurusu üzerine yapılan istinaf yargılamasında, disipline konu tutanağın tutulmasından sonra bağımsız, tarafsız ve disipline konu olayla ilgisi bulunmayan bir muhakkik atanarak soruşturma raporu düzenletilmesi gerekirken, davacıyla aralarında disiplin cezalarına konu olaylar meydana gelen ve davacıya, dava konusu disiplin cezası dışında da cezalar vermiş olan askeri amir tarafından soruşturmanın bizzat başlatılarak soruşturmaya konu tüm işlemler yapıldıktan sonra yine aynı askeri amir tarafından dava konusu disiplin cezasının tesis edilmesinin, objektif ve tarafsız değerlendirmeyi olumsuz yönde etkileyeceği ve bu durumun, disiplin hukuku ilkelerine aykırılık teşkil edeceği sonucuna varıldığından, davacı hakkında tesis edilen …..2019 tarih ve ….. Sayılı işlemde ve davanın reddi yönündeki Mahkeme kararında hukuka uygunluk görülmediğinden davacının istinaf başvurusunun kabulüne, Çanakkale 1. İdare Mahkemesi’nin ……2021 gün ve E:2020/…, K:2021/… Sayılı kararın kaldırılmasına, dava konusu işlemin iptaline”
İSTANBUL BÖLGE İDARE MAHKEMESİ İSTANBUL 2. İDARİ DAVA DAİRESİ Esas:2021-…. Karar:2022-…. Karar Tarihi:…..2022
Deniz Ordonat Merkezi Komutanlığı Mühimmat Bakım ve Ana Depo Komutanlığında astsubay rütbesiyle görev yapan davacının, 6413 Sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Disiplin Kanunu’nun 20/1- (b) ve Türk Silahlı Kuvvetleri Yüksek Disiplin Kurulları Yönetmeliği’nin 9/1- (b) maddeleri uyarınca ahlaki zayıflık suçunu işlediğinden bahisle Türk Silahlı Kuvvetlerinden ayırma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Yüksek Disiplin Kurulu’nun ….2020 tarih ve 2020/…. Sayılı kararı sonucunda Türk Silahlı Kuvvetlerinden çıkarılmasına ilişkin Deniz Kuvvetleri Komutanlığının …./2020 tarih ve …. Sayılı işleminin iptali ile işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal hakların yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılan davada davanın reddine yönelik Kocaeli 1. İdare Mahkemesi’nin 18/02/2021 tarih ve E:2020/1223, K:2021/306 Sayılı kararına karşı davacı tarafça istinaf yoluna başvurulmuştur. Davacı tarafından yapılan istinaf başvurusu üzerine yapılan istinaf yargılamasında, şikayetçinin beyanları, davacı ifadesi ve savunması ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, … davacının fiilinin ahlaki zayıflık olarak nitelendirilebilecek ağırlıkta olmadığı sonucuna varıldığından, söz konusu fiili karşılığında disiplin hukukunun temel ilkeleri olan elverişlilik, zorunluluk ve orantılılık ilkeleri ile bağdaşmayacak biçimde Türk Silahlı Kuvvetlerinden ayırma cezası ile cezalandırılması yönündeki dava konusu işlemde hukuka uygunluk görülmediğinden istinaf talebinin kabulü ile, Kocaeli 1. İdare Mahkemesi’nin ……2021 tarih ve E:2020/….., K:2021/….. Sayılı kararının kaldırılmasına, dava konusu işlemin iptaline, işlem sebebiyle yoksun kaldığı parasal haklarının dava tarihi olan ……2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı idare tarafından davacıya ödenmesine,”